14 Ekim 2023 tarihinde, Yemen'deki Husiler, İsrail'in önemli ulaşım noktalarından biri olan Ben Gurion Havalimanı'nı hedef alarak bölgede büyük bir kriz yarattı. Bu durum, Orta Doğu'daki jeopolitik dengelerin yeniden sorgulanmasına neden olurken, uluslararası toplumun dikkatini de üzerine çekti. Saldırı girişiminin arkasındaki motivasyonlar, Husilerin bölgedeki iktidar mücadeleleri ve İsrail'in askeri stratejileri üzerine yeni bir tartışma başlattı.
Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yönelik saldırı girişiminin arkasında yatan sebepler oldukça karmaşık. Yemen’de yıllardır süren iç savaş, Husilerin sahip olduğu milis gücünün, bölgesel ve uluslararası arenada etkin olma çabalarını artırdı. Özellikle İran’ın Husilere verdiği destek, Sünni Arap ülkeleri ile Şii milis güçleri arasında yaşanan çatışmayı daha da derinleştiriyor. Husiler, İsrail'i hedef alarak yalnızca askeri bir strateji izlemekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki Müslümanların dikkatini çekmeyi ve potansiyel destek arayışlarını güçlendirmeyi amaçlıyorlar.
Bölgede artan gerilim, özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları sırasında Husilerin daha cesur adımlar atmalarına yol açıyor. Husilerin bu saldırı girişimi, onları yalnızca dünya gündemine taşımakla kalmayacak, aynı zamanda İsrail'e karşı daha fazla uluslararası tepki ve dayanışma arayışlarına da yol açacaktır. Askeri hedefleri veya stratejileri her ne kadar bu tür eylemlerle destekleniyor olsa da, Husilerin sahip olduğu geniş çaplı kuvvet şu an için bu tür büyük hedeflere ulaşmalarını zorlaştırıyor.
Ben Gurion Havalimanı’na yönelik bu saldırı girişiminin ardından, uluslararası toplumdan gelen tepkiler de oldukça sert oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Husilerin bu tür eylemlerinin barış sürecine zarar verdiğini belirterek, "Bu tür saldırılar, bölgedeki barış arayışından çok uzak" açıklamasında bulundu. Diğer ülkelerden de gelen benzer mesajlar, Husilerin uluslararası arenada yalnız olmadığını fikrini pekiştiriyor. Bu tür saldırıların, bölgedeki mevcut gerilimleri daha da artıracağı ve olası yeni çatışmalara yol açacağı endişeleri dile getiriliyor.
Gelecek senaryoları açısından bakıldığında, bu tür saldırıların Husiler için pek çok açıdan yarar sağlaması bekleniyor. Özellikle, iç politikada destek kazanma, bölgedeki diğer gruplar üzerinde korku salma amacı taşıyan bu eylemler, Husilerin stratejilerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, bu tür saldırıların, bölgede İran'ın etkisinin daha da artmasına yol açacağı düşünülüyor. Bu durum, Sünni Arap devletleri ile Şiilerin arasındaki derinleşen çatışmayı daha da tetikleyebilir.
Sonuç olarak, Yemenli Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yönelik saldırı girişimi, yalnızca bölgedeki mevcut durum hakkında uyarıcı bir işaret değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki güç dinamiklerini de sorgulayan bir olay olarak öne çıkıyor. Hem bölgesel hem de küresel gündemde önemli bir yer tutmaya devam edecek olan bu tür olayların dikkatle izlenmesi, gelecekte yaşanacak olası gerilimler için kritik bir öneme sahip.